II Bayezid Dönemi Siyasi Olayları
Cem Sultan’ın bu sûretle Rodos şövalyelerine sığınması, kendisinin ve ümmetin bağrına saplanan bir hançer gibi büyük bir hatâ ve tâlihsizlik oldu. Hattâ, Roma’nın fethine zemin hazırlayacak olan Otranto Kalesi elden çıktı. Sırf bu tavır bile, Bâyezîd-i Velî’nin dirâyeti, ileri görüşlülüğü kadar, O’nun ne derece İslâm dâvâsının istikbâli endîşeleriyle dolu idealist bir şahsiyyet olduğunu göstermektedir. Sultan İkinci Beyazıt, yedi yaşında iken, Hadim Ali Paşa nezaretinde Amasya valiliğine tayin edildi. Amasya, Selçuklular devrinden beri önemli bir ilim ve kültür merkeziydi. Padişah olacak şehzadelerin yetişmesi için, bu vilayette bütün imkânlar vardı. Aynı zamanda çok hâlim-selim, dindar, hoşgörülü bir padişahtı. Babası Fatih Sultan Mehmet ilme ilgi duyduğu için, oğlu Şehzade Beyazıt’e iyi bir eğitim verdi. Ona devrin en meşhur âlimlerinden ders okutturdu, bütün İslâm ilimlerini en iyi şekilde öğrenmesini sağladı. Bursa Çarşısı içinde Sultan II. Bayezid tarafından XV. Yüzyılın sonlarına doğru yaptırılan büyük han.
II. Bayezid Dönemi Venedik ilişkileri
Yapılan anlaşmalar sonucunda 66 hak sahibi ile anlaşma sağlandı ve 19 ev yıkıldı. Etabı tamamlandı ve kaba inşaatı bitirildi. İkinci etap için ise 27 Eylül'de ihale yapılacak. Yıldırım Beyazıt bölgesindeki gecekonduların yenilenmesi, yolların açılması ve alt yapı hizmetlerinin sunulmasıyla bölge her geçen gün daha da güzelleşiyor. Kardeşinin hükümdarlığını kabul etmeyen Cem, isyan etti. Başarılı olamayınca Memluklere sığındı. Karaman beylerinden destek alarak Anadolu’ya geldi; fakat, yine başarılı olamadı. Rumeli’ye geçmek üzere Rodos şövalyelerine sığındı. Şövalyeler tarafından Fransa’ya gönderildi. Oradan da Vatikan’a götürülerek Papa’ya teslim edildi. Çukurova'da gerçekleştirilen savaş, 1491 yılında Memlüklülerle imzalanan barış antlaşması neticesinde son buldu.
Memlük Devleti bu bölgeleri Osmanlı imparatorluğuna vermek istememekte ve bu bölgenin tek hakimi olan İslam ülkesi kendisinin olmasını istiyordu. Beyazıt döneminde de Osmanlı imparatorluğu ve Memlük devleti arasında pek çok savaş düzenlendi. Bu bölgeler Memlük devletinin elinden alındı. II. Beyazıt'ın tahta geçtikten sonra düzenlemiş olduğu ilk sefer olarak bilinir. Edirne, Filibe ve Sofya'yı aşarak Sırbistan'a Osmanlı donanması bu dönemde çıkarma yaptı. Belgrad'a kadar Osmanlı ordusu dayanmıştı. Beyazıt buraya sefer düzenleyip kenti ele geçirdikten sonra var olan bütün kaleleri de onarmayı ihmal etmedi.
II. Bayezid Dönemi (1481 – 10. Sınıf
1473 yılında Akkoyunlu Devleti ile olan Otlukbeli Savaşı'nda sağkol kumandanı olarak görev aldı. 1479 yılında ise Torul bölgesini Osmanlı topraklarına kattı.Babası Fatih Sultan Mehmed, 3 Mayıs 1481'de vefat edince Sadrazam Karamanlı Mehmet Paşa, şehzadelere haber verdi. Ancak Cem Sultan'a gönderilen haberci öldürülünce haber önce Şehzade Bayezid'e ulaştı. Yeniçeriler birleşerek Bayezid'in oğlu Şehzade Korkut'u vekaleten tahta çıkardılar. Amasya'dan gelen Bayezid 20 Mayıs 1481'de Osmanlı tahtına oturdu. 1509 yılında 40 yaşındaki Şehzade Korkut Manisa sancak beyiyken Antalya sancak beyliğine gönderilmişti.
Bu sırada hastalanan Cem 25 Şubat 1495’te büyük bir ihtimalle zehirlenme sonucu vefat etti. 10 Eylül 1509 tarihinde İstanbul'da 45 gün aralıklarla devam eden şiddetli depremlerde, iki ay boyunca çadırlarda süren bir hayat başlamıştır. Deprem Edirne ve İstanbul'da aynı şiddetlerle oluyordu. Bunlar Osmanlı tarihinde meydana gelen en şiddetli depremlerdir. 14 Eylül 1509 tarihindeki deprem, en şiddetli yaşanandır. Binlerce insan hayatını kaybetmiş, denizden gelen dalgalar tufan yaratmıştır. Beyazıt'ta çadırda on gün kadar yaşamıştır. Edirne'de kendisine yapılan ahşap evde ikamete başlamıştır.
Savaşın diğer sebebi ise, her yıl Osmanlı topraklarından Hicaz'a giden hacıların, Bedevi Araplar tarafından saldırıya ve yağmaya uğramaları idi. İstanbul, Kahire'ye, Hac yollarının güvenliğini sağlaması için notalar göndermiş, fakat Memlüklüler geçim kaynağı yağma olan Bedevilere bir türlü ciddi bir şekilde engel olmamışlardı. Bayezid'in o zamanlar Avrupa'da bulunan kardeşi Cem Sultan'ın Kahire'de kalan ailesinin iadesini istemesi ve bu talebin Memlükler tarafından reddedilmesi de eklenebilir. II. Bayezid İstanbul'da tahta çıkmış olmasına rağmen Cem Sultan 4 bin askeriyle İnegöl önlerinde Bayezid'in henüz hazır olmayan Ayas Paşa idaresindeki ordusu ile savaştı. Bu savaşı kazanan Cem Sultan Bursa'da kendi adına hutbe okutmak ve para bastırmak suretiyle hükümdarlığını ilan etti. Bursa'da 18 gün saltanat süren Cem Sultan civardaki şehir ve kasabalara da hâkimiyetini kabul ettirdi ve II. Bayezid'e İmparatorluğu eşit olarak paylaşma teklifinde bulundu. Buna göre İmparatorluğun Anadolu toprakları Cem Sultan'a verilecekti. Ancak devletin ikiye bölünmesi anlamına gelen bu teklif, sadece Bayezid tarafından değil tüm devlet ileri gelenleri tarafından dehşetle karşılandı.
{CEM SULTAN OLAYI
|}Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir. Memlûk Devleti, Mısır'da 1250′ dc Eyyûbilerin yerine kurulmuştur. Mısır, Suriye, Lübnan, Filistin, Ürdün, Sudan, Libya, Hicaz, Yemen ve Fırat'a kadar Anadolu toprakları bu devletin hâkimiyetinde idi. Dulkadıroğullan, Ramazanoğulları, Kıbns ve Tunus da Memlûk Devleti'ne tabi idi. II. Beyazıt, Osmanoğulları içinde Fatih'ten sonra en bilgili ve bilgin olanıdır, İslâmî ilimler başta olmak üzere felsefe, matematik ve musikî öğrenimi görmüştü.
Hünkâr mahfili, harîmin sağ köşesindedir. Dışardan bir merdiven ve kapı ile girilmektedir. Dışarda, buraya isabet eden pencere önüne sütunlar oturtularak balkon gibi bir kısım meydana getirilmiştir. İçerde 10 adet yuvarlak, çeşitli renk ve ebatlarda sütun üzerinde bulunmaktadır. Hünkâr mahfili avlusunda, sonraları bir havuz yapılmış, ihata duvarındaki kapı da son devirlerde form olarak değişiklik göstermiştir.
Bugün Yunanistan sınırları içerisinde kalan, Osmanlı zamanında ise Edirne'ye bağlı bir kaza merkezi olan Dimetoka'daki Dimetoka Sarayı'nda dünyaya geldi. İstanbul'un Fethi'nden sonra, 7 yaşlarındayken Hadım Ali Paşa danışmanlığında Amasya valisi oldu. Burada o dönemin en ünlü âlimlerinden dersler aldı ve padişah olacak şekilde yetiştirildi. O günlerde Amasya kenti bir eğitim ve kültür merkeziydi. Devrin meşhur âlimlerinden dersler aldı, İslami ilimlerin pek çoğunu öğrendi. İslam ilmi alanında ders aldığı hocalarından birisi de Şeyh Yavsi olarak bilinen Bayrami tarikat şeyhi de olan Şeyh Yavsî olmuştur. İslami ilmin yanı sıra matematik ve felsefe tahsili de aldı. Ayrıca Şeyh Hamdullah'tan da hat dersleri aldı. Arapça ve Farsça'nın yanı sıra; Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesini de öğrendi. Sultan II. Bayezid, 10 Mart 1492 tarihinde Belgrad'ı fethetmek için İstanbul'dan sefere çıktı, Sofya'ya kadar geldi ve burada karar değiştirip bu göreviSüleyman Paşa'ya bıraktı. Kendisi Arnavutluk üzerine gidip Güneybatıya doğru yürüyerek Manastır üzerinden Arnavut topraklarına geldi ve Tepedelen'de kaldı.